-
1 нәфис
nefis -
2 nəfis
nefis -
3 nəfs
nefis -
4 delectable
nefis -
5 dainty
nefis -
6 marvellous
nefis -
7 nəfis
nefis -
8 nəfs
nefis -
9 гастроном
nefis yemek meraklısı,gurme; bakkal (dükkânı)* * *м1) ( знаток вкусной пищи) nefis yemek meraklısı, ağzının tadını bilen2) ( магазин) yiyecek mağazası -
10 beyond praise
nefis, mükemmel -
11 beyond praise
nefis, mükemmel -
12 verrukkelijk
nefis adj -
13 ambrosial
nefis, enfes, mükemmel -
14 delicious
nefis, leziz -
15 scrumptious
nefis, leziz, enfes -
16 тонкий
ince; nefis* * *1) врз inceто́нкие ни́тки — ince iplik
то́нкая бума́га — ince kağıt
то́нкий песо́к — ince kum
то́нкая та́лия — ince bel
высо́кий, то́нкий ю́ноша — uzun boylu ince yapılı bir delikanlı
то́нкий про́филь — zarif profil
то́нкие па́льцы — ince parmaklar
то́нкий слой пы́ли — ince toz tabakası
то́нкая ли́ния — ince çizgi
то́нкий го́лос — ince ses
то́нкий свист — tiz ıslık
то́нкие бро́ви — ince / kalem kaş
э́то о́чень то́нкая рабо́та — bu çok ince bir iştir
вы́шивка то́нкой рабо́ты — ince nakış
проведены́ то́нкие расчёты — ince hesaplar yapıldı
то́нкая сати́ра — ince yergi
то́нкая насме́шка — ince alay
то́нкая остро́та — ince / zarif espri
он - челове́к то́нкий — ince bir adamdır
то́нкий слух, то́нкое у́хо — ince kulak
челове́к то́нкого ума́ — ince zekalı bir adam
то́нкая ложь — ince yalan(lar)
2) nefisто́нкие блю́да — nefis / ince yemekler
са́мые то́нкие ви́на — enfes şaraplar
••то́нкий инструме́нт — hassas alet
то́нкая кишка́ — анат. ince bağırsak
то́нкая бе́стия — hinoğlu hin
где то́нко, там и рвётся — погов. ip inceldiği yerden / ince yerinden kopar
-
17 délice
n mnefis [ne'fis]◊Ce gâteau est un délice. — Bu pasta çok nefis.
-
18 отличный
1) mükemmel, pek iyi, alâ, pekâlâ, nefis, enfesотли́чное обслу́живание — mükemmel servis
отли́чное блю́до — mükemmel / alâ / nefis bir yemek
соглаша́йся - рабо́та отли́чная — kabul et, iş misk gibi!
2) (отличающийся от кого-чего-л.) farklı, değişik -
19 прекрасный
1) ( красивый) çok güzel2) ( отличный) çok iyi / güzel, fevkalade (güzel), mükemmel; nefis, enfes; güzelimмир прекра́сен — bu dünya güzeldir
прекра́сный за́пах — misk gibi bir koku
э́то прекра́сное блю́до — bu enfes / pek nefis bir yemektir
в ту прекра́сную ле́тнюю ночь — o güzelim yaz gecesi
3) (прекра́сное) → сущ., с güzellik, güzelчу́вство прекра́сного — güzellik duygusu
-
20 dainty
adj. zarif, nefis, lezzetli, nazik, ince, düzenli, titiz————————n. mükemmel şey, leziz şey, zarafet* * *nefis* * *['deinti](small or fragile and attractive: a dainty little girl.) narin, zarif- daintily- daintiness
См. также в других словарях:
nefis — 1. sf., Ar. nefīs Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel Akşamları soğuk yemekler yiyorum ama nefis şeylerdi. R. H. Karay 2. is., fsi, Ar. nefs 1) Öz varlık, kişilik Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü. Ö. Seyfettin 2) İnsanın yeme içme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis izzeti — is. Kişinin öz saygısı, kişiliği, yüceliği, onuru, izzetinefis Bu gülmek, bir nefis izzeti yarasının kanamasını örtüyordu. R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis muhasebesi — is. İnsanın isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmesi, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapması Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefis muhasebesi yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis muhasebesi yapmak — insan isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmek, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapmak Normal yaşamının çekişmeleri içinde tekerlenip giden insan, bayramlarda bir nefis muhasebesi yapmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Nefis — Provenance. Prénom d origine arabe. Signifie: précieux, de grande valeur Histoire. Depuis maintenant quatorze siècles, la plupart des musulmans, de par le monde, qu ils soient asiatiques, africains, européens ou américains, ont à coeur de choisir … Dictionnaire des prénoms français, arabes et bretons
NEFİS — (Bak: Nefs … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEFİS(E) — Pek beğenilen, pek güzel, pek iyi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TİLKA-İ NEFİS — Nefis tarafından. Nefis cihetinden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nefis mücadelesi — is. İnsanın, kendi nefsinin isteklerini önleme çabası … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis müdafaası — is. Korunma, kendini, öz benliğini koruma, nefsi müdafaa … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEFİS-PEREST — Şeriat kanunlarına aykırı olarak, ahlâk kaidesini tanımadan nefsinin isteklerine uyan. Nefsine taparcasına düşkün olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük